İp Adresiniz: 3.135.216.174 | Bugün Toplam: 1 | Tıklama: 1
Sitemiz Yapım Aşamasındadır.
İçerik Eklenecektir!

Fethiye Yaşam

Ana Sayfa


Antik dönemde, Telmessos olarak bilinen Fethiye, Anadolu medeniyetlerinden biri olarak adlandırılan Likya’nın Karya ile batı sınırında önemli bir şehridir. Kuruluşuna ilişkin bilgi eksikliği olmasına rağmen, tarihte kuruluşun milattan önce 5. yüzyıla uzandığı bildirilmektedir. Bir Likya efsanesi Telmessos isminin kaynağını şöyle açıklar, “Tanrı Apollo Finike kralının en küçük kızı, Agenor’a aşık olur. Küçük bir köpek kılığına girer ve utangaç, çekingen kızın sevgisini kazanır. Daha sonra yakışıklı bir adam kılığında tekrar ortaya çıkar ve oğullarına ‘Telmessos’ ışıkların ülkesi adını verirler.”

Şehrin isminin Apollo’nun oğlu Telmessos’tan geldiğine inanılır. Milattan önce 547 yılında Pers Kralı Hargapos tarafından işgali sırasında diğer bütün Likya ve Karya şehirleri arasında işgal edilen ilk Fethiye şehir’i olmuştur. O zamanlar, Telmessos, M.Ö. 5. yüzyılda oluşturulan Attik-Delos birliğine katılmaktadır, ancak birlik daha sonra şehri bağımsız bıraksa da ilişkiler M.Ö. 4. yüzyıla kadar devam eder.
Bir rivayete göre şehir, M.Ö. 333-334 yıllının kışında, Asya seferinde şehri işgal eden Büyük İskender ‘e kendi isteğiyle teslim olmuştur. Bir başka efsaneye göre Anadolu’yu işgal etme misyonuyla Büyük İskender donanmasıyla Fethiye limanına girer. Komutanları Nekros, şehrin yöneticisi Antipatrides’den müzisyenlerin ve kölelerin şehre girmeleri için izin ister. İzin alındıktan sonra, akşam düzenlenen şölen yemeği esnasında flüt kutularına saklanan silahlarla savaşçılar Akropolisi ele geçirir.

Şehir M.Ö. 240 yılında Lysimachos’un oğluna III. Ptolomy tarafından teslim edilir. M.Ö. 189 yılında imzalanan sözleşmeye göre, Magnasia savaşından sonra, Romalılar şehri Bergama Kralı Eumenos’a bırakmışlardır. Bergama krallığı yıkılınca Telmessos M.Ö. 133 yılında Likya Federasyonuna katılır ve gruptaki en önemli şehirlerden biridir. 8. yy.da şehrin ismi Anastasios II’dir. 1284′de Menteşoğulları tarafından ele geçirilen şehir, 1424 yılında Osmanlı topraklarına katılmasıyla uzak şehir anlamına gelen Meğri adını alır. 1934′de, şehre şehit pilot Fethi Bey’in onuruna Fethiye adı verilmiştir. Likya uygarlığının en görkemli örneklerinden biri olan Amintas kaya mezarı, eteğinde dinlendiği dağların ihtişamıyla ikiye katlanmış bir şekilde uzun yıllardır orada asaletle uzanmaktadır ve yolculuğunuzda size gönüllü rehberlik etmek ister gibi görünmektedir. Bu mezar Ion tapınak formunda inşa edilmiş bir tapınak formundadır ve iki tarafta bitişik sütunları vardır ve dört basamak bunlara doğru uzanır. En soldaki sütunun ortasında, “Amynthas: Hermapias’ın oğlu” yazısı M.Ö. 4. yy’da kazınmıştır.

Üç taş bank tavanı düz olan odanın üç duvarı boyunca giderler. Dört köşesinde demir çivi gibi taştan oyulmuş bağlantıları olan bir kapı bu odaya açılır. Tepenin solundaki diğer birçok kaya mezarından ikisi Amintas‘a benzese de Amintas‘tan çok küçüktürler. Şehrin içinde ve civarda daha birçok mezar, bazı Sarcophagus mezarlar ve bunlardan kırılmış taşlar bulunabilir.

Bu Sarcophagii’lerin en iyi örneklerinden biri hükümet binasının doğusunda yer almaktadır. İki yanı kemerli, Gotik kapak savaş sahneleriyle süslenmiştir, iki sütunlu ön yüzde kare, ahşap kirşler gibi görünen kabartmaları vardır.

Şehrin arkasındaki yüksek Akropolis tepesinde, aziz John’un şövalyelerine ait olduğuna inanılan ortaçağdan kalma bir kale göze çarpar. Kalede duvarlara kazılmış bir takım yazılar ve bilinmeyen bir dönemden kalma bir su sarnıcından başka pek bir şey yoktur.

Fethiye’de bu güne kadar kalabilmiş bir başka eski bina da Cezayirli Hasan Paşa’nın 1791′de inşa ettirdiği antik camidir. Şehrin bir başka özelliği de kâhinleriyle ile ünlü olmasıdır. Şehrin Tanrı Apollon’a bağlı kâhinlerinin tarihte çok büyük etkilerinin olduğu bilinmektedir.






Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol